28 Şubat’ta Yapılanların Aynısını Neden Yapıyorsunuz !?
- 3 Ağustos 2023
MİLLİ Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır; “28 Şubat sizin inancınıza, sizin fikrinize yaşamınıza müdahale ederken, biz zincirler halinde bir araya gelmiştik ve düşüncelerimizi inançlarımızı şu veya bu şekilde bütün baskılara rağmen dile getirmeye çalışmış idik. Coplandık dışlandık horlandık. Şimdi aynı şeyleri niye yapıyorsunuz kardeşim? diyerek hükümeti eleştirdi.
MİLLİ Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ve partililer son dönemde artan vergiler ve zamları protesto ederek, ‘Sessiz Çığlık Duran Adam Eylemi’ gerçekleştirdi. Eylem öncesinde polis engeliyle karşılaşan Başkan Çayır ve Milli Yol Partililer, uzun süren ve sertleşen tartışmaların sonunda eylemi gerçekleştirebildi.
“Duran Adam Eylemi” öncesinde açıklamalarda bulunan Başkan Çayır şunları söyledi;
“Çok anlamlı, yalın kimseyi rahatsız etmeyen, dürtmeyen, kimseyi şu ve bu şekilde zan altında bırakmayacak şekilde çıkalım şehrimizin orta yerinde kamuoyunu bilgilendirelim, insanlarımızı şu veya bu şekilde, bir konuda duyarlı hale getirelim diye çıktık. Son 22 yıldır zamdan başka vergileri arttırmaktan başka borçlandırmaktan başka hayatı daraltmaktan başka bir şey yapmamış bir iktidarı protesto edelim dedik yapmak, söylemek istediğimiz sonuç itibariyle bu çerçevededir.”
“28 Şubat’ta Yapılanların Aynısını Neden Yapıyorsunuz?”
“Bunu yaparken hiç kimsenin burnu kanamasın kimse sözümüzden veya varlığımızdan rahatsız olmasın, sokaktaki vatandaşımızı dahi mutsuzluğa sevk edecek bir adımımız halimiz olmasın bir dakika bilemedin beş dakika esas duruşta olup biteni protesto edelim ve protesto edelim diyelim diye buraya geldik.
Bir dakika kıpırdaman durmam ve bütün arkadaşlarımın şehirlerin meydanlarında kıpırdamadan olup biteni protesto etme hakkımız yok mu?
İlgili görevli memur arkadaşların bana ifadelerine göre bu ülkenin şehirlerinin meydanlarında sessizce bir dakika bile durmak için validen izin alacakmışım. Bir partinin genel başkanıyım ve yönetimimle beraber kalabalık tutmadan herhangi bir şeye vesile olmadan kendimizi doğru ifade edelim diye bir dakika şehrimizin meydanında zamları ve kader olmuş bu hayat pahalılığını protesto etmek için bir dakika kıpırtısız durmak nasıl suç olur, nasıl izine tabi olur, nasıl bunlar olur? Bunu anlamıyorum. 28 Şubat sizin inancınıza, sizin fikrinize yaşamınıza müdahale ederken, biz zincirler halinde bir araya gelmiştik ve düşüncelerimizi inançlarımızı şu veya bu şekilde bütün baskılara rağmen dile getirmeye çalışmış idik. Coplandık dışlandık horlandık. Şimdi aynı şeyleri niye yapıyorsunuz kardeşim? Derdiniz ne? Niye korkuyorsunuz? Sebep ne? Korkarak ülkeyi yönetemezsiniz, Korkarak neyi halledeceksin?
Benim protestomdan benim 5 dakika 10 dakika şehrin herhangi bir meydanında durmam, durarak protest etmem, Sessiz Çığlık, Duran Adam Eylemi yapmamdan niye rahatsız oluyor, niye izin vermiyorsun, niye müdahale ediyorsun? Sebep ne sebep…”
“Zam Yapmaya Devam Edecek misin?”
“Gerçekten bu alanları, önlem ve tedbir diye daraltanlar kendilerini yok ediyor, Türkiye’nin geleceğine yazık ediyorlar. Ne kadar özgürlük ne kadar hürriyet ve ne kadar kendini ifade ederse bu millet, faydalı olur. Önemli olan kamuoyunu rahatsız etmesin insanları incitmesin rahatsız etmesin. Bunda ne var simdi?
Yirmi iki yıldır iktidarsın. Yirmi iki yılda döne dolaşa millete yalan söyleye söyleye geldin. Zam yapıyorsun ve zamma da devam edeceksin. Sonra da borç alacaksın borç bulacaksın milleti borçlandıracaksın. başka yapacağın bir hiçbir şey yok mu? Bu ülkede üretim olmaz mı? Üreterek büyümek olmaz mı? Kendi milli kaynaklarına dönerek istihdamı sağlamak mümkün olmaz mı?
Bunları düşünmek çare aramak yani liyakati ve adaleti çoğaltarak üretim yapmak mümkünken, liyakati ve adeti yok ederek nasıl üretim yapacaksın? Nasıl hayatı kolaylaştıracaksın nasıl insanların mutlu edeceksin?
130 yıldır ülkede gelen zam yapıyor giden zam yapıyor. Tek çareleri zam yapmak tek çareleri hayatı pahalı kılmak…”
“Sesimizi Yükseltmeye Devam Edeceğiz!!”
“Şimdide dönmüş asgari ücreti 11 bin liraya çıkarttım diyor. Aynı anda ev kiraları 11 bin TL’ye yükseliyor. Hayat pahalılığı hep beraber domatesi patlıcanı ve buzdolabı ile beraber aynı anda yukarıya çıkıyor. Bir kısır döngü oyunun içindeyiz. 130 yıldır bütün iktidarların yaptığı bu. Onun için Milli Yol Partisi olarak dedik ki, sistem değişmedikçe bu iş değişmez. Hatta iktidar değişikliği bile sizi mutlu etmez. ‘Gelin sistemi değiştirecek, bu sistemi değişime ve dönüşme uğratacak Milli Yol Partisi’ne kulak verin’ dedim ve sesimizi duyuramadık.”
Çiftçi Mazot Alamıyor!!
“Bundan 20 sene önce çiftçi 1 kilogram buğday ile 1 litre mazot alabiliyordu. Şimdi 4 kilogram buğdayı satsa bile 1 litre mazot alamıyor. 2023 hedef. Hedef 2023’te uçacağız, kaçacağız, böyle yapacağız böyle gideceğiz diyenler nerede? 2023’te başımızı tam anlamıyla gittiğiniz yere çukurun içine düşürdünüz milleti. Sonra da yasaklıyorsunuz. Yasakla ne var? Halbuki ülkeye yönetenler, aklı başında olanlar, fikri olanlar özgürlükten korkmayın hürriyetten korkmayın kendini ifade eden insanlardan korkmayın. Sessiz yığınlardan korkun! Korkanlardan korkun! Korkuya kapılmışsın yığınlardan korkun!”
“Zam Yapmaktan Başka Bir Şey Öğrenemedin!!”
Çalışanların %70’i asgari ücretli. Asgari ücreti yükseltiyorsunuz, aynı anda hayat pahalılığı beraber yükseliyor. Bu bir kısır döngü; Bu kısır döngüye milleti niye soktun 22 yıldır? Öğrene öğrene 22 yıldır zamdan başka bir şey öğrenmedin mi? Hayat pahalılığından başka bir şey öğrenmedin mi? Dışarıdan ve içeriden borç almak dışında yaptığın bir şey yok mu? Bize yeni bir sözle söyle! Yeni bir hikaye söyle! Hazreti Ömer gibi benim en fakirimin yattığı döşek de yatacağım de de inanayım sana. Dün mazlumdun bugün bambaşka bir hale dönüşmüşsün.
“Elbette ki seni protesto edeceğiz!!”
“Elbette ki seni protesto edeceğiz. Bazıları, ‘Devlete bu söylenir mi?’ diyor. Kişi ne zamandan beri devlet oldu? Tayyip Bey devlet mi? Siz neyin peşindesiniz? Biz devlete sadakatle bağlı ülkücü milliyetçi insanlarız ama aynı zamanda bireyin özgürlüğüne, bireyin kendini ifade etmesinde yolunun açılması gerektiğine bu ülkenin selameti için, bu ülkenin önünün açılması için ihtiyaç duyuyoruz. 86 milyonluk ülke çaresiz değil. Biz, birilerinin bize dayatmalarına, hayat pahalılığı dayatmalarına mahkum değiliz.”
Biz protesto ede ede çoğalacağız. Biz bu ülkeyi idare edenleri şu veya bu şekilde akıllarını başlarına getirmelerini sağlayamayacağız. Biraz kendilerine gelsinler! Sırça köşklerde oturmuşlar alttaki vatandaşın çıkıyor. Hayat o kadar pahalı ki orta direk kalmadı. Eskiden rahmetli Özal, orta direkten bahsederdi. Şimdi Tayyip Bey; aşağıdakiler, yukarıdakilere çevirdi işi. Yukarıdakilere kaymak, bal; aşağıdakiler ise anası ağlayan halk.
“Araba Alana Ceza Kesiliyor!!”
Parası olsa olmasa araba aldı diye vatandaşa adeta ceza kesen bir anlayıştan Türkiye’ye hayır gelmez. Elbette ki millet egemenliğine, millet iradesine saygımız var ama millet seçti diye de yanlış yapana boynumuzu uzatacak değiliz onlara ram olacak da değiliz.
“Neden Susacakmışım?”
23 Haziran’la 7 Temmuz arasında kredi kartına 24 milyar harcama yapmış vatandaş. Niye? Parası yok! Olmayan parayı kredi kartından çekiyor, yeniden diğer kredi kartına yatırarak hayatına devam ediyor. Milletin %40’ı haciz dosyalarıyla uğraşıyor.
Hal böyleyken susun diyorlar! Neden susacakmışız?
Devleti Aliye içinmiş. Devleti aile için susalım da, efendilere saltanatı için niye susalım. Efendiler yiyip içiyor keyifleri yerinde, altlarında arabalar devletin mazotuyla devam ediyorlar. Devletin parasıyla hayatlarına devam ediyorlar. Fakir fukaranın anası ağlamış kimin umurunda?
Şimdi bunu söylemeyelim mi? Bunu haykırmayalım mı? Bununla ilgili protesto hakkımızı kullanmayalım mı?
Protesto hakkımızı anayasal hakkımızı sesimizi çıkarma hakkımızı kullanacağız. Belki meydanlarda 5 dakika 10 dakika durmamıza izin vermeyecekler biliyorum. Ama uygun bulduğumuz her yerde durmaya devam edeceğiz, protest etmeye devam edeceğiz ve halkı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Anayasa çerçevede kalmak kaydıyla sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
“Protesto Eylemlerini Tüm Türkiye’ye Yayacağız!!”
Değerli kardeşlerim;
Ben ve arkadaşlarım, biz önümüzdeki haftalarda bu eylemi bütün Türkiye’ye yayacağız. Ama bir daha söylüyorum. Eylemlerimiz kesinlikle ve kesinlikle hukuk içinde anayasal çerçeve içerisinde devam edecek. Burada yapmayız otururuz konuşuruz. Polisler bizim kardeşimiz benim canım kardeşlerimdir. Ben bu ülke için ne kadar kaygı duyuyorsam onlar da duyuyordur. Ama onları sevip ve idare edip önümüze koymamalarını istiyorum. Kendiniz gelin. Gelin konuşalım burada… Onun için kimse haklı sesimizi kısamayacak kimse bizi protesto etmekten zamlar ve hayat pahalılığı kaderimiz değildir! Yeter artık” demekten kimse bizi alıkoyamayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmasının ardından Başkan Çayır ve partililer, 1 dakika durarak, “Sessiz Çığlık Duran Adam Eylemi”ni gerçekleştirdi.
***