İçeriğe geç

İktidarın İçine Muhalefetin Ruhu Kaçtı

İktidarın İçine Muhalefetin Ruhu Kaçtı

MİLLİ Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yunus EKŞİ: “İktidarın içine muhalefetin ruhu kaçmıştır”

 

Ekşi’nin Açıklamaları;

 

Asgari ücret açıklaması yapıldıktan sonra memurlarda, emeklilerde beklenilen maaş artışı yapılmadı. Verilen düşük maaş artışı yüksek tepkiler çekince birkaç kez revize edildi. Olan şudur; hükümet önümüzdeki aylarda daha güzel olacak diyerek, sistemsel çözüm taraftarı olmayıp seçim öncesinde kitle oy politikaları uygulamaktadır.

 

Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda enflasyon düşüşe geçecek ifadesi sadece seçime yüksek enflasyonla girmemek için açıklamalardır. Hükümetin tüm politikalarından sorumlu birinci derecede Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Enflasyonun üzerinde köpük olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önüne konan güzellemelerle dolu metinleri halka okumaya devam ediyor.

 

Dolar kuru ile ilgili, doların asla yükselmeyeceğine, bunun bir hayal olduğunu, ekonomik felaket tellallığı yapıldığını defalarca açıkladığı halde, uyguladığı Orta Vadeli Programlar, adeta şikâyet ettiği ekonomide felaket tellallığının baş aktörü oldu. Bugün uyguladığı vergi, yatırım ve ücret politikalarıyla enflasyonla mücadele edebileceği iddiası, daha önce kendisinin eleştirdiği, halkı ve devleti tam bağımlı köle haline getiren bir avuç azınlığa hizmet eden liberal politikaları aynen kendisi uygulamaktadır.

 

Hükümet, artık tam popülist politikalara yönelmiştir. Sistemsel sorunların çözümüne değil, sistemin oluşturduğu olumsuz sonuçlara geçici müdahalelerle iktidarda kalma mücadelesi vermektedir. Bir yandan Faizin enflasyonun sebebi olduğunu söyleyip, uygulamada ise kızdığı ve sebep gördüğü faizi, en yüksek oranlarda halkın sırtına vurmuştur. Orta Vadeli Program açıklayıp, önümüzdeki 2023-2024-2025 yılları arasında anapara hariç sadece 2 Trilyon 35 milyar faiz ödemeyi ön göreceksin. Sonra çıkıp faize karşıyım, ben faizin düşmanıyım diyor. Bireysel olarak Cumhurbaşkanı bu temenni edebilir. Neticede ekip ve kadro ile başarı sağlayabilirdi. Ama ekibi, kadrosu bugün kızdığı muhalefetin ruhunu taşıyor. İktidarın içine muhalefetin ruhu kaçmıştır.

 

MİLLİ Yol partisi olarak biz yapılan iyi şeylere iyi diyor, yanlış şeylere de yanlış diyor ve doğrusunun ne olduğunu bugüne kadarda ifade ettik ve etmeye de devam edeceğiz.

 

Harun Gelip Karun olmayacağız

 

Milletin umutlarını inançlarını, oy potansiyeline çevirip, yönetime geldikten sonra ne yapacağını bilmeyen kadrolar sistemin nimetlerinden yararlanmaya başlayınca sistemin en sağlam savunucusu haline gelmiştir. Bugün Harun gelip Karun olmayacağız diyenlerin geçmişte şikayet ettikleri sistemin bir tarafına koruyucu olarak durduğunu çok rahatlıkla görüyoruz.

 

Ali Babacan Ekonomi Katilidir

 

Ekonomiyi, güven endeksli görerek, sadece soyut ifadelerle ekonomiyi düzelteceğini iddia eden Ali Babacan ise tam bir bankacı ağzı ile konuşmaktadır. Sürekli “düşük faiz ve çok daha uzun vade borçlanarak” sorunu çözeceğini ifade etmektedir. Bu, tamda küreselcilerin aradığıdır. Çünkü bankaların tek gerçek sermayesi halkın kendilerine güvenmesidir. Bu güven üzerinden, Türk halkı ve devlet, kurulu Borca Dayalı Para Kredi sistemi ile sömürülmektedir. Millet buna uyandığı an bütün tiyatronun ve hokkabazlıkların biteceğini kendileri de çok iyi biliyorlar.

 

Finansal sistem, borç ekonomisi üzerinedir.
Küresel faizcilerin en büyük korkusu MİLLİ Yol partisidir.

 

Mevcut borca ve faize dayalı ekonomik düzeni, kendisini “milliyetçi” tanımlayan MHP, İyi Parti ve Zafer Partisi gibi partilerin savunmalarıyla ayakta durmaktadır. Ekonomik politik kabulleri ise tipik sömürü çarkının sürmesini sağlayacak olan Borç Ekonomisidir.

 

İyi Parti, Artagan tiyatrosu ile kendisine küreselcilerin verdiği Nakitsiz Toplum projesini yürütürken, Zafer  Partisi’de çatışmacı bir dille, yanlış uygulanan politikaları daha da çatışmaya sürükleyerek milliyetçi, muhafazakar yapıyı dağıtmaktadır.

 

MHP ise, lider taassubunu en zirvede tatbik ederek, dün kızdığı politikaları bugün beka meselesi yaparak tam kayıtsız destekleme durumuna gelmiştir. Milli kavramlar üzerinden parti politikaları yürüten bu siyasi üçlü, ekonomide milliliği önemsemez ve bunun mücadelesini bugüne kadar vermemişlerdir.

 

Bu sözlerimize itiraz edenler, bu partilerin temel programlarını iyi incelesin.

 

Çıkış yolu, MİLLİ Yol’dur!!

 

İktidara talip olanların vurdumduymaz olduğu, sadece cevap vermek için programlarında başlıklar olarak yer verdiği konularda, MİLLİ Yol Partisi tam bir değişim ve dönüşüm ön görerek; Cumhuriyetimizin ikinici yüzyılına hazırlanmaktadır.

 

Bugün eğitimin tam paralı hale geldiği, sağlık politikaların yerel çözümlerden uzaklaşarak, olmaması gereken merkezi yapılanmayla daha da açmaz hale getirilmiştir. Tarım da uygulanan liberal politikalarla topraklarımızın hem havadan ve yerden kimyasallarla zehirlenmiştir. Çiftçi borç ve faiz tuzağına düşürülmüştür. Geldiğimiz nokta da ise hem tarım alanlar hem çiftçi sayımız hemde üretim düşürülmüştür.

 

GDO’lu üretimin önü açılmış, toplum planlı bir eskitmeye tabi tutulmuş, hayvancılık bitirilmeye doğru hızla ilerlemektedir. Kültürel bağımsızlığımız, zihinsel denetimlerle tehlikeye girmiştir.

 

Yapılan özelleştirmeler bir avuç rantiyeciye verilmiş olup gelirleri ise faize gitmiştir. Mevcut eonomi modeli tam bir düzenbaz ekonomisidir. Asla yerli ve milli bir ekonomi değildir. Ne iktidar ne Altılı Masa bağımsız ekonomi taraftarı değildir. Bunu parti programlarında halkın anlamayacağı dilde açık açık ifade etmektedirler.

 

MİLLİ Yol Partisi ise tüm sorunun, kurgulanmış sistemsel bir yapının ürettiğini bunun için de doğru yerden değişim ve dönüşüme başlanıp ilk hamlenin paraya yapılması gerektiğini söyler. Bu müdahaleyi halkın anlayacağı dille ifadeyle şöyle söyleyebilir. Mevcut ekonomimizde uygulanan Faize ve Borca dayalı Para kredi sistemi modelini değiştirmedikçe ne devletimiz ne milletimiz asla borç batağından çıkamaz.

 

MİLLİ Yol Partisi, Borca Dayalı Para Sistemini değiştirecektir.

 

Milli tarım politikalarının düşmanı, milli kültürümüzün düşmanı, milli ekonomimizin düşmanı, milli eğitimimizin düşmanı mevcut ekonomimizde uygulanan Borca Dayalı Para Sistemidir.

 

Vatanseverler bilmelidir ki; asıl mesele Tam Bağımsız Bir Ekonomik sistemdir.


Kim bunun karşısında duruyorsa, kendisini hangi partide konumlandırmış olursa olsun işte vatan haini odur”

 

***

 

Lütfen bizi takip edin ve beğenin:

Solverwp- WordPress Theme and Plugin

error

Bizi Sosyal Medyadan Takip Etmek İster misiniz!?

YouTube
YouTube
E-posta ile takip
RSS