Küfe Erdoğan’ın Değil, Öğrencinin, İşçinin, Esnafın, Memurun, Emeklinin Sırtında…
- 6 Ocak 2023
MİLLİ Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Genel Merkezi önünde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Basın toplantısına göğüslerinde “öğrenci”, “işçi”, “esnaf”, “memur” ve “emekli” yazarak protesto eden parti mensuplarımızda eşlik etti.
Remzi Çayır, memur ve emekli maaşlarına yapılacak %30 zamları; “Zam verirken Sayın Cumhurbaşkanı, döndü millete dedi ki ‘Bunlar bol keseden veriyorlar, küfe benim sırtımda’. Valla senin sırtında küfe yok. Küfe, öğrencinin sırtında. Küfe, işçinin sırtında. Küfe, esnafın sırtında. Küfe; memurun, emeklinin sırtında. Küfe burada. Senin sırtında küfe falan yok. Sen, bir eli yağda, bir eli balda bir sistemin içinde yürüyorsun” diyerek eleştirdi.
“Küfe memurun, esnafın, işçinin, emeklinin sırtında”
Çayır açıklamalarına şöyle devam etti.
“Yüce Türk milleti; bir tarafta acılarımız çoğalırken öbür tarafta dertlerimiz katmerleşmektedir, dertler büyümektedir. Yani 6 ayda bir yapılan zamlar, sadece ve sadece durumu kurtarmaya yönelik bir geçici tedbirdir. Tahmin ederim ki yarın bir gün, 6 aylık süre de size yetmeyecektir. Çünkü öylesine hayat pahalılığı almış başını gidiyor ki insanlar o kadar zorda ki mutfaklarda o kadar büyük bir yangın var ki bu yangını söndürmeye 6 aylık sizin zamlar da yetmeyecektir. Çünkü yaptığınız zamlar, verdiğiniz paranın geçerliliği birkaç ay. Ondan sonra alım gücü düşmekte, para pul olmakta, insanlar birkaç ay öncesinden daha zor duruma düşmekteler.
Onun için de işi esasına bağlamak yerine geçici tedbirlerle milleti sadece seçimde oy almak uğruna başlattığınız birtakım hamlelerin milletin hayatını kolaylaştırmadığını, daha beter zorlaştırdığını görmek zorundasınız. Soruyorum; küfe kimin sırtında Sayın Cumhurbaşkanı? Senin sırtında mı? Zam verirken Sayın Cumhurbaşkanı, döndü millete dedi ki ‘Bunlar bol keseden veriyorlar, küfe benim sırtımda’. Valla senin sırtında küfe yok. Küfe, öğrencinin sırtında. Küfe, işçinin sırtında. Küfe, esnafın sırtında. Küfe; memurun, emeklinin sırtında.
Küfe burada. Senin sırtında küfe falan yok. Sen, bir eli yağda, bir eli balda bir sistemin içinde yürüyorsun. Senin için artık iş başka. Sen atıp tutarsın, başka başka şeylerden, masalardan bahsedersin ama bu işin ceremesini çeken buradaki insanlar, dar gelirliler, memurlar, işçiler, öğrenciler, esnaf yarını göremiyor. Bir yılda 80 bin dükkan kapanmış, haberin var mı? 80 bin dükkanın kapanması ne demek? İşverenken iş arar duruma gelmiş vatandaş; sen, tutmuşsun ‘Faizi düşüreceğim, enflasyonun kafasını kıracağım’ diyorsun. Enflasyonu falan kırmıyorsun.”
TÜK’i emir eri yapmışsın!!
T”ÜİK’i emir eri yapmışsın. TÜİK’e emir veriyor; ‘Enflasyonu düşür’. Kağıt üzerinde düşürdün. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre yüzde 150 Türkiye’de enflasyon var. TÜİK’e göre yüzde 64 ve gittikçe güya düşüyormuş, kimi kandırıyorsunuz? Bir ülke ciddiyetle yönetilir; bir ülke akılla, ilimle yönetilir. Sabah yüzde 25 zam veriyorsun, öğleden sonra ‘Efendiniz de yüzde 5 zam verdiler’ diyor.
Biz, kimseyi efendi olarak kabul edemeyiz. Modern toplumlarda, gelişmiş toplumlarda, demokrasiyle yönetilen toplumlarda kimse kimseye bir şey bahşetmez. Bir kişi, ağamız veya paşamız değil ki bize yüzde 5 de ikram etmiş; bu anlayışı reddediyoruz. Bu, işte Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin bir resmidir. Yani gelişigüzel, sabah başka, akşam başka yönetildiğinin bir göstergesidir. Atıp tutmakla bu işler olmuyor. ‘Enflasyon tek haneye inecek.’ İndi mi? Yok. ‘Türkiye’de milli gelir kişi başına 25 bin doları geçecek.’ Ne oldu? 8 bin dolara doğru geriledi. Sadece 8 bin doları vatandaş alsa onunla da mutlu olacak.”
Bebekler 40 bin lira borçla doğuyor
“Bir tarafta milli geliri 100 bin doların üstünde yüzde 10’luk bir kesim, yüzde 90 da 5 bin dolar mı alır, 2 bin dolar mı alır o belirsiz. Yani çok zor durumda olan insanlar yığını ve kitlesi var. Onun için ateş düştüğü yeri yakıyor. Siz 2002’de iktidara geldiğinizde 130 milyarlık toplam borcumuz vardı, şu an 4 trilyonu aşmış bir borçla karşı karşıyayız. Yeni doğan bir çocuk eskiden 3 bin-4 bin lira borçla doğarken şu anda 40 bin lira borçlu doğuyor.
Bu ülkenin çocukları, doğarken 40 bin lira borçla doğuyorlar. Ben, bu anlayışın ve bu idare etme biçiminin Türkiye’yi götüreceği yerin hiç de umutlu bir yer olmadığını söylemeliyim. Bize sahici, akılla, irfanla, gerçekle ülke yöneten bir anlayış lazım. Bize masal anlatan efendiler, siyasiler lazım değil. Bize gerçekten halimizi anlatan, ona göre de çözüm bulan, millete yalan söylemeyen, milleti aldatmayan siyasiler lazım. Yani Milli Yol lazım. Buna yürekten inanıyorum” dedi.
Haber Merkezi