Milleti ‘Krizi Siz Çıkardınız’ Dercesine Cezalandırıyorlar !!
- 6 Ağustos 2023
MİLLİ YoL Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Yunus Ekşi; “Seçimlerden sonra ülkenin ekonomisinin geldiği durum ortada. Adeta krizi siz çıkardığınız dercesine millet cezalandırılıyor” dedi…
Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Yunus Ekşi haftalık basın açıklamasını yaptı;
Basın açıklamasında; “Seçimlerden sonra ülkenin ekonomisinin geldiği durum ortada. Adeta milleti, krizi siz çıkardığınız dercesine cezalandırılıyor! Bu krizi siz mi çıkardınız diye soran Ekşi; “Hayır bu krizi sizi aldatarak tekrar iktidara gelenler çıkardı. Çünkü onların uyguladığı politikalar milletin lehinde olan politikalar değildi” diyerek sözlerine şöyle devam etti.
“Seçimden önce sayın cumhurbaşkanı ekonomi ile ilgili ısrarla; “Faiz sebep enflasyon sonuçtur. Bana yetki verin faizle nasıl mücadele edilir göreceksiniz” diyordu. Bu sözlerin hepsi Sayın cumhurbaşkanına aittir. Sayın cumhurbaşkanı faiz konusunda hassasiyetini iktidara Geldiği günden beri uygulamadı mı?
Bu sözleri söylerken en çok kim kazandı? Halk mı kazandı faizciler mi kazandı? Söz böyle olup da eylem faizcileri besler nitelikte olmadı mı şimdi? Seçimden sonra faizcilere hizmet eden politikaları benimsemiş olan aynen Kemal dervişin izinden giden Mehmet Şimşek’e faizleri arttırması ile ilgili yetki vermedi mi? Faizlerin şu anda artmasının sebebi Mehmet Şimşek mi Recep Tayyip Erdoğan mı?” sorularını da yönelten Ekşi açıklamalarına şu sözlerle devam etti;
“Elbette Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü bütün son kararlar kendisinden geçiyor. Yalnız şunu biliyor. Seçimlere kadar milletten toplaya bildiğini toplayacak. Yerel seçimlerde yine benzini 38 TL’den 28 TL’ye indirecek, 19 TL’den 36 TL’ye çıkardığı gibi. Bunlar milleti aldatmak için uygulanan taktikler. Peki neden böyle yapıyor? Faize karşı olduğunu bildiğimiz halde şimdi söylediğinin tam tersini neden uyguluyor? Enflasyonun sebebinin faiz olduğuna inandığı halde faizleri artırarak bir yandan da enflasyonu düşüreceğim sözlerini nasıl söylüyor?
Bu mümkün değil. Şimdi oraya bir parantez açalım; Mevcut liberal politikalarda faiz enstrümanı bütün milleti ve devleti köle haline getirmek için borç ekonomisinin olmazsa olmaz şartıdır. Sayın Cumhurbaşkanı da borç ekonomisinden çıkma taraftarı değildir artık. İktidara Geldiği 22 yıldan beri sürekli bütçeyi zarar ettiriyor, sürekli diş ticareti zararı ettiriyor.”
“Borçla siz bu işi buraya kadar götürdünüz”
“Borçla siz bu işi buraya kadar götürdünüz. Şu ana kadar bir bütçe fazlası mı verdiniz?” diye sormaya devam Ekşi; “Sürekli ücretliyi ezdirdiniz. Mehmet Şimşek için biz her fırsatta şunu söylüyoruz. Mehmet Şimşek bu milletin dostu değildir. Bu milletin yararına bir şey yapmaz. Uyguladığı politikalar liberal politikalara iman etmiş olan bir azınlık insanın çıkarları için olan politikalardır. Görünen ortadadır. Muhalefetin yetersizliği sizi Recep Tayyip Erdoğan’a tekrar mahkûm etti zaten. Bir daha seçilemeyecek ama şu anda yapacağını yapacak. İşin başka bir tarafına dönelim”
“Birde çıkıp Mehmet Şimşek’e yardım edelim diyorlar”
“Biz Milli Yol Partisi olarak işi analiz ederken muhalefetin yetersizliklerini de göz ardı etmiyoruz. Ama bu söylediklerimiz eleştirilerimizden muhalefet haklıydı anlamı da çıkmasın sakın. Bakın bugün iktidarda aynı zamanda muhalefet var. Neden böyle söylüyorum? Çünkü Mehmet Şimşek muhalefetteki arkadaşlarının politikalarını uyguluyor da onun için. Bugün çıkıp ta Mehmet Şimşek’e yardım edelim diyorlar. CHP’nin İyi Partinin ve diğer siyasi partilerin ekonomi politikaları Mehmet Şimşek’in uyguladı ekonomi programının aynısıdır. Bunlar realite…
Şunları sorabilirsiniz; Bunlardan nasıl kurtulacağız? Hep krizden krize mi gireceğiz? Ücretliler çalışanlar sürekli ezilecek mi? Biz bir Türk vatandaşı olarak ev ve araba sahibi olmak hayal mi? Sürekli kirada mı oturacağız? Hayır! Bunların hepsi değişebilir. Bunlar size bağlı. İtirazı doğru şeye yapacaksınız. Yaptığınız itirazlar yanlış. Bu insanlar size açık aleni bir şekilde aldatıyor. Liberal politikalar dışa bağımlı politikalardır. Bunlar borç ekonomisine ayakta tutan politikalardır. Bu politikalar yüzünden şu anda milyonlarca haciz dosyaları var. Kazanan kim kardeşim? Kazanan bankalardır. Borçlu olmayan insan var mı? Yok! Herkes faizle kredi ile hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Bu iş nereye kadar gidecek? Bu milleti açık bir sömürü değil de nedir? Neymiş efendim ekonomi yılbaşından sonra iyi olacakmış…”
Merkez Bankası Başkanına İnandınız mı?
Bunlar Neyin Uzmanı Ey Türk Milleti!
“Getirdikleri cafcaflı Sayın Merkez Bankası başkanı hanımefendi çıktı, hükümetin iddia ettiği enflasyonu hedeflemesinin tam tersine enflasyonun çok daha fazla olacağını söyledi. Gene de inandınız mı? Onlar %58 dediyse siz %98 anlayın. Çünkü bugüne kadar hiçbir zaman enflasyon hedeflemesini tutturamadılar. Bunu Sayın cumhurbaşkanına da ifade etmişti defalarca. Bunlar neyin uzmanı ey Türk milleti? Harvard’da okuması, bilmem ne meşhur üniversiteyi bitirmesi, orada doktora yapması neyin anlamına geliyor biliyor musunuz? Bu zulüm düzeninin ne kadar daha iyi uygulayacağı anlamına geliyor.
Bunlar ne yerlidir ne de milli. Bu politikaları benimseyenler, uygulayanlar bu milletin ve bu devletin dostu olamaz, bu milletin lehine çalışmazlar. Her şey ortada; 22 yıldan beri iktidardasın. Milletin bütün kaynaklarını faizlere aktardın. Kur korumalı Mevduat hesabıyla parası olanı zengin ettin. Dolar tutanın eli yanar dedin seçimden önce 19 liraydı, seçimden sonra 27 liraya fırladı. Çünkü siz dolara bağlı bir ekonomik sistemi benimsemişsin. Çünkü ekonomideki kurmaylarınızın, teknokratlarınızın, bürokratlarınızın zihniyeti okullarda öğrendikleri müfredat bağımlı politikalardır, asla milli politikalar değildir. Bunların hepsini değiştireceksiniz. Yeni bir ekonomik paradigma ile hareket edilmesi gerekiyor. Bunları lağvedeceksiniz!”
“Paradigma Değişimi Gerekiyor”
“Devletin her salı günü sürekli borçlanması ne demek? Her salı günü devleti borçlandırmak için benden izin mi alıyorsun? Her salı günü bu milleti borçlandırıyorsun parası olana daha yüksek faizle parayı veriyorsun. Dövizi de boşaltmışsın ve dış borçları ödeyebilmek için kısa vadede moratoryum ilan etmemek için halkın üzerine çöküyorsun, sıcak paraya ulaşmak için. Mutlaka paradigma değişimi gerekiyor.
Peki öyleyse, Türk milleti ne yapması lazım?
Biz Milli Yol Partisi olarak mevcut sistemi tamamen değiştirecek lağvedecek yeni bir sistem öneriyoruz. Önerdiğimiz sistem tabandan bir ekonomi modellemesidir, tepeden bir ekonomi modellemesi değildir. Mevcut olan para kredi sistemini değiştireceğiz. Bunun için mevcut para kredi sistemine itiraz edilmesi gerekiyor. Mevcut para kullanma girdiği andan itibaren mal ve hizmetlerin üzerine vergi ve faiz bindiriyor. Para tedavül ettiği sürece vergi ve faiz bindiriyor. Bu sistemin kuralları bu. Şimdi siz paranın maliyetli bir şekilde her adım atışında sonucunu ne bekliyorsunuz? Tabii ki enflasyon olacak! tabii ki fiyat artışları olacak. Siz yatağı değiştirmiyorsunuz ama yatağı değiştirmediğiniz halde su başka bir yere akıyor diyorsunuz. Bu su bizim tarlaya nasıl aksın? Akmaz! Yatağı değiştireceksin. İşte bu bir paradigma değişimidir…”
“Milletten gerçekleri saklamayın”
“Türkiye de siyaset yapan siyasi partilere ve kurmaylarına sesleniyorum; İyi Partinin ekonomi kurmaylarına sesleniyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ekonomi kurmaylarına sesleniyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ekonomi kurmaylarına sesleniyorum. Millet ittifakında ve Cumhur ittifakında olanların hepsine sesleniyorum; Siz eğer bu millete hizmet etmek istiyorsanız gerçekleri söyleyin. Liberal politikaların bugüne kadar bu millete ve devlete ödettirdiği bedelleri siz biliyorsunuz, sistemin nasıl işlediğini de biliyorsunuz. Milletten gerçekleri saklamayın. Bunun alternatifini çalışmamış olabilirsiniz. Ama sistemin millete ve devlete kurulmuş bir borç tuzağı olduğunu çok biliyorsunuz. İtiraz etmeniz gereken budur. Yalandan yere faizleri çıkart dövizi tutmaya çalış demek değildir. Şimdi soruyorum; Filanca üniversitelerde görev yapıp ekranlarda boy gösterip ya da belli bir dönemde devletin bir kademesinde görev yapıp kalem oynatan insanların da hep tekrar ettikleri daha önce seçimden önce bir şey vardı; faiz artır faiz artır faiz artır…”
“Siz neden bu sistemin değişmesi taraftarı değilsiniz? Siz kime hizmet ediyorsunuz?”
“Cumhurbaşkanı eleştirirken söyledikleri bir şey vardır. Efendim ekonomide yeni bir şey söylüyor faiz sebep olmaz. Efendim enflasyon sebeptir faiz sonuçtur hep iddianız buydu. Şimdi ben soruyorum size! Enflasyonun düşmesi için Avrupa standartlarına ortak enflasyon oranına düşmesi için faizlerin kaça çıkması lazım? Söyleyin hadi! Elli, atmış, seksen! Ne söyleyeceksiniz? Çünkü siz faizci bir kafaya sahipsiniz, çünkü finans sistemini böyle öğrenmişsiniz, çünkü finans sistemi dendiğinde faiz düzeninin kurallarını kastediyorsunuz. Ekonomi 3 tane saç ayağı üzerinde duruyor. Sizin tabi olduğunuz ekonomidir bu. Bunlardan bir tanesi kur, bir tanesi faiz, bir tanesi de enflasyondur. Bunun hangi bacağına asılırsanız, bu bir tarafı çökertir aşağıya. Diğer ikisine bir anda müdahale edemezsiniz. Yani hem faizle hem kurla müdahale edemezsiniz. Çünkü sistem buna müsaade etmiyor. Çünkü sistemin kurucuları bir tarafa müdahale ettiğinizde öbür tarafa kaçıyor oradan besleniyor.
Siz neden bu sistemin değişmesi taraftarı değilsiniz? Bir de çıkmışsınız sistemin içerisinde utanmadan efendim enflasyon sebepmiş. Maliyetler enflasyon oluşturmuyor mu? Faiz bir maliyet değil mi? Paranın faizle piyasaya giriş maliyeti değil mi? Faiz gelecekle ilgili önceden belirlenmiş. Bütün şirketler adımlarını bu faiz politikalarına göre belirleyip borçlanmıyor mu? Mallarının fiyatlarını buna göre yapmıyor mu? Kime hikâye okuyorsunuz? Siz kime hizmet ediyorsunuz?”
Millet çıldıracak noktaya gelmiştir.
“Kiracıyı ev sahibi öldürüyor, haciz dosyaları çığırından çıkmış, hırsızlık aldı başını gidiyor. Bunlar sizin görmediğiniz şeyler mi? Sizin umurunuzda mı bunlar? Bunların hepsi istisnasız köle zihniyetine mensuptur. İster iktidarda olanlar ister muhalefette olanlar faizi tavsiye ediyorsa, faizi yükselterek enflasyonu düşüreceğiz diyorsa yalan söylüyor, millete hıyanet ediyordur. Mehmet Şimşek de şu anda faizleri yükseltti…” “Milli Yol Partisi olarak seçim olmadan önce bunları defalarca söyledik. Faiz sebeptir ve maliyetlerin ana unsurudur. Verginin de ana unsurudur. Bu ülkede vergilerin bu kadar alınmasına nedeni faiz ödemeleridir ve devletin sürekli borçlanmasıdır. Hem içeriden borçlanıyorsun hem dışarıdan borçlanıyorsun. Bir de çıkmışsın bu borcu sürdürülebilmek için..”
“Türkiye’nin tasarruf açığı var diye koca bir yalan söylüyorsunuz utanmadan”
“Türkiye’nin tasarruf açığı var diye koca bir yalan söylüyorsunuz utanmadan. Tasarruf açığı dediğiniz paradır. Paraya niye borç ulaşıyorsun? Parayı niye kendinden basmıyorsun da devlet parayı basarsa enflasyon olur yalanını söylüyorsun? Devlet/hükümet parayı kafasına göre basarsa olur. Şu anda bankaların kafasına göre para yaptığı gibi… Piyasadaki fiziksel paranın miktarı 300 küsur milyar TL iken, bankalar 10 trilyona yakın parayı nasıl kredi diye veriyor kardeşim? Tabi ki kafasına göre sanal parayı basarak/üreterek verdi. Şimdi bunların basılıp/üretip verdiği paralar dijital ortamda faiz gelir elde ediyor mu? Elbette ediyor. Dön de bir bak şu millete bakayım! Bak şu kredi kartlarına! Bunlar ortadaki gerçeklik iken neyin hikâyesini okuyorsunuz.
Peki biz ne diyoruz?
Aziz milletimiz Milli Yol Partisi bir siyasi partinin ötesinde sisteme alternatif bir modelle geliyor. Türk siyasetindeki milleti destekleyen ve geçmişte milletin lehine adım atan Ecevit, Erbakan ve Muhsin Yazıcıoğlu vb milliyetçi insanlar gibi mevcut bu sisteme şu anda itiraz etmek zorundadır. Öyle istediğiniz gibi bu halkın alışıla geldiği gibi bugüne kadar ne yaparsanız yapın ‘halk bunu belli bir zamandan sonra Türk halkıdır kabul edecek bu faizleri! Hayır kabul etmeyeceğiz bu enflasyonu bu fiyat artışlarını kabul etmeyeceğiz. Milli Yol Partisi olarak protestolar başlatacağız bütün illerde. Buradan bütün siyasi partilere muhalefete de gerçek bir paradigma değişimine erdikten sonra bu söylediğimiz minvalde bize katılabilir. istediğimiz tek bir şey var oda insanlarımız bu zenginliklerin içerisinde huzurlu yaşasınlar ev sahibi olabilsinler, araba sahibi olabilsinler. Ama bu sistemde mümkün değildir. Milletin lehine adım atmaları mümkün değildir. Açık açık size yalan söylediler. Size ölümü gösterdi sıkmaya razı ettiler. Bana bir dönem daha verin dedi..”
Peki, şimdi neyin planları yapılıyor?
“Bu zulmün devam edebilmesi için şu anda 50+1’in değiştirme zeminleri oluşturulmaya çalışılıyorlar. Türkiye’de muhalefet yok diyor halk! Biz varız Milli Yol Partisi var. Bedeli ne olursa olsun değiştireceğiz, mevcut sisteme tabi olmayacağız. Bu sistemi değiştirdiğimiz an bir yılda bütün ekonomik dengeler yerine oturur. Faiz ödemelerini bitirdiğimiz an bütün dengeler yerine oturur. Bunları nasıl yapacaksınız? Sizin bildiklerinizi bunlar bilmiyor mu? diye bize elbette sorular gelecek. Hayır bilmiyorlar! Bunların bildiği şey şu andaki uyguladığı şeylerdir. Siz gene de bildiklerine inanıyorsanız ve yapmıyorlarsa açık bir şekilde zaten hıyanetin içerisindedirler. Televizyonlarda ağdalı cümleler kuranlara bakmayın siz. Bunlar bilinçli bir şekilde ekranlarda çıkartılan ve halka narkoz vermek için konuşan insanlardır ve dürüst insanlar değildir. İktidara cafcaflı alkışlar yapanlar şu anda ufak ufak kıpırdamaya başladı. Ama troller vasıtasıyla onlara da saldırmaya başlandı…”
“Merkez Bankası’nın bağımsızlığını söyleyenler hıyanet içindedir”
“Aziz milletimiz sözün özü şudur; Milli Yol Partisi olarak ekonomik dengeleri değiştirecek alternatif bir ekonomik sistem modeli öneriyoruz. Burada birincisi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığını temsil eden kendi parasının sahibi olmasıdır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını söyleyenler hıyanet içindedir. Bugün sessiz kalanlardan Babacan Efendi, Ahmet Davutoğlu ve onun kurmayları Mehmet Şimşek’in uyguladığı politikaları söylüyor zaten. Babacan efendinin kendisi seçimden önce de ‘borç alacağız eski borcu kapatacağız” diyordu. Bunlar borç ekonomisine faiz düzenine inanmış olan insanlardır. 86 milyonu 100 bin insana hizmet ettiren insanlardır. Başka yapacakları başka bir şey yok. Onun için oralara geldiler. Bize ‘siz niye gelemiyorsunuz? dediğiniz an verecek cevabımız şudur. Çünkü biz eğilmiyoruz, belimizi bükmüyoruz. Çünkü biz milletin kendisiyiz. Çünkü içlerinde nelerin yaşandığını çok iyi biliyoruz. Onlar kapalı kapıların ardında sizin lehinize değil aleyhinize alışverişler yapıyorlar…”
“Bu din AK Parti’nin Tekelinde değildir“
“Gelinen durum ortadadır. Bu eleştirilerimiz özellikle AK Partili tabanadır. AK Parti dini temsil edemez 3 tane 5 tane cami açtı diye sayın Erdoğan. Ya da 3 tane 5 tane otoban… Ondan da para vererek geçiyorsunuz. Şehir Hastanesi yaptı diye bunlar övünülecek şeyler değil zaten. Onları yapmak zorunda. Onları yapsın diye getirildi. Ama borç ile yap diye değil. Borç yaptığın şeylerle övünemezsin. Su anda milletin durumu da ortada… Sosyal patlamalara doğru gidiyoruz. Bunları nasıl engelleyecekseniz. Millet devletine sadıktır. Millet devleti ile bütünleşmesi gerekir. Ama her geçen gün uyguladığınız bu faizci sömürü politikaları yüzünden milletle devletin arasına açıyorsunuz. Üç beş tane doymayan Holding’i beslemek için hala milleti öfkelendirecek sosyal patlamalara sebep verecek olayları körükler halindesiniz…”
Türkiye’de bir siyasi değişim gerekiyor.
“Bu siyasi değişim sabırla, inanan insanlarla birlikte yürürseniz desteklerseniz değişmemesi için hiçbir neden yoktur. Bütün dünya tarihine bakın! Tarih içerisinde hem olumlu hem olumsuz insanlığın kaderini belirleyen birkaç kişidir. Bazen de bir kişidir. Biz Türk siyasetine ve milletimize karanlık bir odada lambalarını yakacağız, aydınlığı yakacağız. Yakarken de AK Parti’nin lambasını söndüreceğiz…”
AK Parti veya CHP’ye muhtaç değilsiniz;
“Şimdi AK Partili tabana bir kez daha sesleniyorum. Karşınıza CHP konularak AK Parti’ye mahkûm değilsiniz. AK Parti’ye payanda olan sözde Milliyetçi Hareket partisine mecbur değilsiniz. Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasına hıyanet etmiş olan bir kişinin kontrol etmiş olduğu Büyük Birlik Partisine mahkûm değilsiniz. Biz Milli Yol Partisi olarak sadece toplumun bir kesiminden hareket etmiyoruz. Kendini muhafazakâr, Atatürkçü, vatan sever, gerçekten milliyetçi ,insanlar gerçekten milletini ve devletini seven insanların birleşeceği bir yeriz. Önümüzdeki sürecin içerisinde de yerel seçimlerde de bunun gayretlerini ve mücadelesini yapacağız. Biz seçime daha yeni girmiş yeni kurulmuş bir siyasi partiyiz.
Ama Allah’ın izniyle AK Parti’nin tabanını tamamen alacağız. Çünkü biz onları çok iyi biliyoruz ne kadar öfkelendiğini ne kadar gidecekleri, gidecek yer bulamadığını çok iyi biliyor. Yarın AK Parti’nin oyunun düşeceği biliyoruz. Gideceğiniz tek bir yer var. Zihniyet olarak milliyetçi vatanperver milletle devleti birleştirecek olan Milli Yol Partisidir. Hepinizi Saygıyla sevgiyle selamlıyorum..”.