Milli YoL Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisi genel merkez binasında haftalık basın toplantısı düzenledi. 

 

Fenerbahçe futbol kuklübünün bu hafta Kayserispor’la oynayacağı maça, geçtiğimiz hafta tribünlerde atılan “Hükümet istifa” sloganı nedeniyle seyirci yasağı getirilmesine tepki olarak kameraların karşısına Fenerbahçe formasıyla çıkan Başkan Çayır, şunları söyledi;

 

Başkan Çayır, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek sözlerine başladı. 28 Şubat’ın yıldönümü münasebetiyle kısa bir değerlendirme yapan Başkan Çayır sözlerine şöyle devam etti;

 

“Utanmadan ‘kader’ deyip yüce Allah’ı sorumlu kılanları da kınıyorum“

 

“Hiçbir zaman, turistik deprem gezisi yapanların akıbetiyle ve düşünceleriyle bir araya gelmek istemedik. Bir saatlik, iki saatlik deprem gezileri yaparak milletin acısına ortak olduğunu iddia edenler, millete hakaret ediyorlar. Türkiye’deki siyaset, anlayış bu. ‘Ya neden evlerimiz başımıza yıkıldı? Neden şehirlerimiz yıkıldı? Neden bir anda hayatımız değişti?’ sorununun cevabı yok. Hiçbir sorumlu kişi de yok. Bizde 50 bin kişi ölmüş, bir genel müdür istifa etmemiş, bir hükümet yetkilisi istifa etmemiş. ‘Ben, bu ülkenin hadimi değil, hakimiyim’ diyen de istifa etmiyor. Kimse sorumluluğu üstüne almıyor.

 

Belediye başkanları, gözümüzün içine baka baka ‘Defin işlemlerini iyi yaptık. Herkesi kendi inancına göre ahirete uğurladık’ dedi. Utanmaza bakar mısın? Bizim ölümlerimize güzelleme yaparak bize hizmet ettiğini sanan siyasetçiler bu ülkede olduğu müddetçe biz beladan kurtulamayız. Sen, beni nasıl yaşatacaksın, benim hayatımı nasıl güzelleştireceksin; bunula ilgili bir öngörün var mı? Onu söyle bana. Yok. ‘Öldükten sonra seni güzel defnederim’ diyor bu ülkenin belediye başkanları, siyasetçileri. İşte utanma burada başlıyor. Hiçbir şey olmamış gibi hayata devam edebilir miyiz? Hiçbir şey olmamış, kimse ölmemiş gibi, Kahramanmaraş yerle bir olmamış gibi siz hiçbir sorumluluk üzerinize almıyorsanız. Kim sorumlu ya? Utanmadan ‘kader’ deyip yüce Allah’ı sorumlu kılanları da kınıyorum. Kimse kendi suçunu Allah’a yükleyemez”

 

“Elbistanlıya, Kahramanmaraşlıya efelik yapmaya mı gidiyorsun? Size, ayar vermek düşmez”

 

Depremler, afetler bizi ne zaman vurmaz biliyor musunuz? Sorumlular gerektiği gibi sorumluluklarını karşısına alırsa. Yapılan yanlışın karşılığı yok. Elbistan, Kahramanmaraş memleketimiz. Kahramanmaraş’ta insanlar misafir sever. Bu ülkenin sevdalısı insanlar. Gitmişsiniz, depremzedeleri güya teselli edeceksiniz, acılarını paylaşacaksınız. ‘Heyt huyt’ demek neyin nesi ya? Acıyla yaşayan bir topluluk var orada, elbette size bir şey söyleyecek, elbette sesini yükseltecek; sen de katlanacaksın. Elbistanlıya, Kahramanmaraşlıya efelik yapmaya mı gidiyorsun? ‘Onları indirin, bunları bindirin. Heyt huyt.’ Size, ayar vermek düşmez.

 

“Söyledik, anlamıyorlar; Susarak anlatmaya çalışacağım, belki anlarlar”

 

Niçin Fenerbahçe formasını giydim, niçin Beşiktaş’ı buraya astık, biliyor musunuz? Söyledik, anlamıyorlar herhalde; susarak anlatmaya çalışacağım, belki anlarlar. İnsanların içinde bulundukları durumu ifade etme biçimleri yasalar içerisindeyse kimse bundan gocunmamalı, kimse bundan korkmamalıdır. Eğer bu ülkeden demokrasi, hukuk, adalet varsa insanlar memnuniyetsizliklerini, içinde bulundukları acıları, sancıları bir şekilde dışavurumları engellenemez. Anayasanın 34’üncü maddesi ve ilgili maddeler bize ‘insanın düşüncesini, fikrini, protesto hakkını alenen ifade eder’ der. Bunun için izin alınmasına gerek yoktur.

 

Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer futol kulüplerinin tribünlerinden yükselen sesi, iç ve dışarı güçler ‘yönlendiriyor’ deniliyor. Toplum bir acı yaşıyor. Toplum acı yaşarken, yanlışı dile getirmesin mi? Şiddete mi başvurdular, küfür mü ettiler. Ne yaptılar, demokratik bir hakkı kullandılar.

 

Memnuniyetsizliklerini dile getirdiler. Bu kadar insan öldü, bu kadar şehir yok oldu, ‘kim bunun sorumlusu’ sorusunun cevabı olmayınca da ses yükseldi. Hemen yasaklara başvuruldu. Onun için Kayseri’de oynanacak Kayserispor-Fenerbahçe maçını İl Güvenlik Kurulu Fenerbahçeli seyircinin tribüne alınmaması kararını almış. Ben de Fenerbahçe, Beşiktaş ve demokratik hakkını kullanan büyük kitleleri desteklemek, onların anayasal hakkını kullanmasının bir hak olduğunu ifade etmek, bu ülkenin demokrasi ile hayatına devam etmesi, insan hak ve onurunun her şeyden önde gelmesini bir şekilde ifade etmek için basın toplantısında forma giydim. Yasaklarla ülke yönetilemez.

 

Hükümetin ortağı olduğunu iddia eden Cumhur İttifakı’nın büyük ortaklarından birisi Bahçeli’nin halka dönük ‘İndirin, kaldırın’ demesi asla kabul edilemez. Nedir bu ya? Ne yapmaya çalışıyorsun, hayırdır?” Bu tür davranışlar ülkeyi iyiye götürmez, imajımızı zedeler, gelecek umutlarımızı yok eder, hayallerimizi kurutur.

 

‘Özgür bir ülkede yaşamak istiyoruz’

 

Artık biz özgür bir ülkede yaşamak istiyoruz. Milli Yol Partisi, geleceği özgür, bireyleri özgür, düşüncesi hür ve bu ülkede yaşamanın ve Türk milleti olmanın hazzıyla geleceği kucaklayan bir ülkenin inşası için yola çıktı. Renklere, dillere, dinlere, yaşamlara bakmaksızın, insanın şerefli, onurlu yaşatmanın siyasetinde, devletinde, iktidarında temel ödevi olduğuna inanırız. Milli Yol Partisi gölgeye sığınmadan, kimsenin gölgesine girmeden yüce Allah’a yarenlik eden ve millete hizmet eden bir anlayışın adıdır. Yüce Türk milletinin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, istikbali neyi gerektiriyorsa, varlığımız yok olacak onlar var olacaksa ölümler bizim için hiçtir. ‘Var olsun Türk milleti, var olsun geleceğimiz’ deriz. Bu hareket sevenleriyle ülkücü, milliyetçi, bu ülkeye sevdalı, insan hak ve özgürlüklerine önem veren kitlelerle buluşacak ve artık yeter başkasının gölgesindeyse kendi adımıza, ülkücü bir Cumhurbaşkanı adayıyla ortaya çıkacağız ve milletimizle buluşacağız” diyerek sözlerini tamamladı…

 

***